Bir motorlu aracın kullanımı sırasında, bir kişinin ölümüne ya da yaralanmasına veya bir şeyin zarar görmesine sebep olunursa, Karayolları Trafik Kanunu gereğince, araç sahibi yasal olarak bundan sorumludur. Kısaca Zorunlu Trafik Sigortası denilen, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, işte bu sorumluluk için poliçede gösterilen limitlere kadar güvence sağlar.
Bu sigortanın zorunlu tutulması, devletin sosyal devlet olma ilkesinin bir sonucudur. Bir kaza durumunda kusuru bulunmayan insanları, devlet korumuş olmaktadır.
Yapılan kontrollerde aracın Zorunlu Trafik Sigortası’nın olmadığı görülürse, bu aracın yola devam etmesine izin verilmez. Geçerli bir sigorta poliçesi ibraz edilinceye kadar araç anlaşmalı bir otoparka çekilir ve bağlanır.
Zorunlu Trafik Sigortası aynı zamanda, bu araçlara bağlı olan römork ve benzeri tekerlekli araçların neden olacağı hasarları da güvence altına alır. Ancak bu araçlar insan taşımak için kullanılıyorsa, ek bir teminat alınması gerekir.
Zorunlu Trafik Sigortası, bir kaza halinde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin zararlarını gidermeye yöneliktir. Kazaya neden olan araç sahibinin kendi göreceği zararlar bu sigorta ile karşılanmaz. Bu kasko sigortasının konusudur.
Bir Zorunlu Trafik Sigortası’nın hangi güvenceleri vereceği ve tazminat miktarının ne olacağı, her yıl Hazine Müsteşarlığı tarafından tesbit edip duyurulmaktadır. Bu yıl başında giren uygulamaya göre de sigorta şirketleri talep edecekleri primleri kendileri belirlemektedir.
Zorunlu Trafik Sigortası’nın temel olarak verdiği güvenceler şunlardır:
Sigorta şirketleri, bu güvenceler ve verilecek limitlerin yanında, aracın kayıtlı olduğu il, aracın markası ve aracın modeli gibi parametleri de kullanarak talep edilecek primi hesaplarlar.
Avrupa’nın birçok ülkesinde sigortacılık hizmetleri çok eski tarihlere dayanmaktadır. Bu sebeple buralardaki sigorta sistemleri hayatı kolaylaştıran ve insan yaşamının daha rahat bir biçimde ilerlemesine destek sunacak şekilde düzenlenmektedir. Bu amaçla insan hayatına verilen önem ile birlikte ilerleyen sigortacılık birçok alanda zorunlu bir hale getirilmiştir. İlk zorunlu hale getirilen sigorta kategorilerinden biri olan trafik sigortası bu anlamda son derece işlevsel bir mekanizmaya büründürülerek kullanılmaktadır.
Ülkemizde de zorunlu hale getirilen trafik sigortası bütün motorlu araç kullanıcıları için yapılan bir sistem olmuştur. Araç ister sıfır olsun isterseniz de ikinci el olsun hiç fark etmez bir aracın trafiğe çıkabilmesi için muhakkak ki zorunlu trafik sigortasının olması gerekmektedir. Bu anlamda 2918 Kara yolları kanununa göre trafiğe çıkan her araç zorunlu trafik sigortası kapsamında değerlendirilmektedir. Bilindiği gibi ülkemizde insan hayatının en çok yitirildiği alan trafiktir. Gerek kaza sırasında gerekse kaza sonrasında trafik sigortasının çok büyük avantajları bulunmaktadır. İki aracın kaza yapması esnasında karşı tarafta oluşacak her türlü maddi ve manevi hasar sigorta kapsamında değerlendirildiği için bu sistemin nitelikli bir mekanizma olarak işletildiğini de görebilmekteyiz.
Trafik sigortasının zorunlu olmasından ötürü sigorta içeriğinin ve uygulamalarında standart olduğundan bahsedebiliriz. Tüm bu konular ile bağlantılı bir biçimde işleyen trafik sigorta ücretlerinin de standart olduğunu belirtebiliriz. Zorunlu olmayan sigorta hizmetleri bilindiği gibi kişiye özel paketler ve fiyatlara göre belirlendiği için diğer sigorta hizmetlerinin standart bir niteliğinden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Trafik sigortalarının uygulanma yöntemleri ile ilgili çoğu zaman farklı bakış açılarının olduğu belirtilebilmektedir. Ancak bu konuda unutulmaması gereken en önemli noktalardan bazıları kaza esnasındaki yaralanma durumu, kazanın oluş biçimi, kişisel hatalar, hız limitlerinin aşılıp aşılmadığı veya benzeri birçok konuya göre değişebilmesidir.
Bu konularda kazaya karışan kişinin hatasının az olması veya hatasının çok olması, bunların yanında kaza esnasındaki iklim özellikleri gibi birçok konu trafik sigortalarındaki içerikleri de farklı bir konuma getirmektedir. Bu anlamda kişi hatasız ise kazaya karışması onun sigortadan daha iyi şartlar altında yararlanacağına işaret etmektedir. Aksi halde daha düşük şartlar altında bu sigorta hizmetlerinden faydalanacak ve hatasının bedelini de bu yolla ödemiş olacaktır. Bu anlamda acentemiz bünyesinde varlığını sürdüren sigorta şirketlerimizin hepsi profesyonel bir bakış açısı ile hareket ederek sizlerin bu hizmetlerden daha çok yararlanacağınız bir sistem oluşturmuşlardır.
Trafik sigortasının zorunlu olması bu anlamda acentemiz bünyesindeki sigorta şirketlerinin daha işlevsel bir biçimde bu konuya eğilmelerine neden olmuştur. İçeriğin standart olması çok olağan iken uygulanış yöntemleri farklılıklar gösterebilmektedir. Bu sebeple bu hizmetten işlevsel bir biçimde faydalanabilmeniz için işini çok iyi yapan ve profesyonel bir bakış açısı ile hareket eden sigorta şirketlerinden faydalanmanızı öneririz. İşte bu sebeple işlerinde uzman ve kaliteli işleyen sigorta şirketlerimizi sizlere öneriyoruz. Özellikle ikinci el araç alırken ilk yapacağınız araçta trafik sigortasının olup olmadığının tespit edilmesidir. Aksi halde araç trafiğe çıktığı andan itibaren trafik sigortası olmamasından ötürü kısa süre içerisinde bağlanacaktır. Araç bağlandıktan sonra trafik bölge müdürlüklerinin oto parklarına götürülür. Burada bağlanan aracın tekrar alınabilmesi ve trafiğe çıkabilmesi için yapılması gereken şey hemen trafik sigortasının yatırılması ve bu zorunlu sigortadan tekrar faydalanmasının sağlanmasıdır. Böylelikle araç tekrar trafiğe çıkacaktır. İşte bu sebeple nitelikli bir hizmet almanız adına sizleri acentemiz bünyesinde varlığını sürdüren on beş farklı sigorta şirketinden birini seçme imkanın sunuyoruz.